7 Nisan 2014 Pazartesi

Bazen Bazı Durum



     Sonsuz bir eleştiri aşkıyla yazıyordu, yüzkırk karakteriyle... Fikir bombardımanına tutulan herhangi bir gazeteci, yazar vs. idi. Adamı attığı tweet üzerinden yiyip bitirmek üzereydiler. Malum twitter ahalisinin bir kısmını akbabalar oluşturuyordu.Kurban şahıs kendince görüş belirtmişti oysaki. Şimdi atılan tweetin altına yazılan yorumlardaydı sıra.Okudukça hayret etme lüksü kalmıyordu.İnsana tahammülsüzlüğün boyutundaki yükselen öfke daha da artıyordu.
    *
   Neydi? Vay efendim o (malum gazeteci vs.arkadaş) eskiden öyle mi dermiş, aslında böyle dermiş, önceleri düşüncesi şuymuş şimdi bu muymuş? Eskiden lahmacuncuymuş da şimdi o kim oluyormuş da suşi yiyormuş? Vik vik vik...
  
    E bu adam n'apsın, ölsün o zaman?
    *
 Önceleri öyle diye bugün başka düşünemez mi? İyi ya da kötü göreceli değişemez mi, düzelemez, gelişemez mi? Sana göre kötüdür kimine iyidir o; ya da tam zıttı. Millete kalsa o zaman herkes aynı kalsın farklılaşmasın, aman konuşmasın, hep aynı çizgi; sapma sıfır!
    *
    Canı isteyenin bile din değiştirebildiği bir dünyada yaşıyoruz nitekim. Düne göre bugün herkes yeni, yarın çok bambaşka.Neden hemen yargılama var. Neden hemen 'sen de dün buydun bugün busun işte,geber' falan. Belki pişman, belki artık o eski o değil.
    *
    Her gün herkes değişir. Mecburiyeti takmayan tek şey belkide değişim dünyada. Mecburiyetten değil de öyle olması gerektiğinden. Çok kurcalamaya gelmeyen konu gibi. 
    *
    Dünkü aklımı beğenmiyorum diye de bir söz var. 
   
    Hangi sen üç ay önceki sen? İkisi arasındaki 7 farktan fazlasını bulunuz. 
   *
    Bugün her kimlikten, ne meslekten olursa olsun, topunun değişmeye hakkı var. Senin de normal şartlar altında eleştirmeye elbette.İşin ironi kısmı ise rakı masasında 'o şahsı da iyi biliriz ama önceden bunu da savundu' diyor olmanla başlar. Sen ki aferin; nasıl da tarihi, sopu,soyu,geçmişi biliyor olduğunu ispatlamanla son bulur. Hep neticeye değil haticeye baka baka kimsenin yenisi değil, nedendir eskisi dile dolanır. 
     *
    Ve adam asmaca son bulmaz, hep devam edecektir kaldığı yerden, dünden. Bir bugün olamaz.








     Bazı İnsanlar...

   
    Twitter falan demişken, laf nereye geliyor bak.Çılgın bir geyik vardı; 'bazı insanlar' diye, öyle deli-dolu belgisiz zamirdi ki, gelişinden belliydi cümlenin kastı. Gerçi hala var da, ülke gündemi kastığından geri planda kaldı, yine yakındır hortlaması. 
    *
    Kim bu bazı insanlar? 
    Bazı insanlar bazen insandı...
    Bazı insanlar alçak gönüllüydü, bazıları da alçak olmaya gönüllüydü...
    Bazı insanlar bazı insanlardı...
    Bazı insanlar afedersin ama çok şeydi...
   *
   Yatacak yeri yoktu bu 'bazı insanlar'ın...
   Yüzkırk karakterle yerden yere vurulandı, tek yüklemle defteri dürülendi...
   Kimse üstüne alınmadı ama bir o kadar 'acaba mı?' dendi.(bu kısım şüphelerden ırak) 
   *
   'Bazı insanlar' dedi isyancı. Tepki korkusu cümlenin devamını getirdi; isimsiz, hedef göstermeden.Genellerken özele bu kadar inilebilirdi çünkü.
   * 
    Kim olduğunun ne önemi yoktu zira; mesajı aldıysa herkes tamamdı aslında...
   
    *

    Kısa not: Yazıyı yazarken bir yandan South Park izliyor öteki taraftan da dolapdere big gang dinliyor oluşumdan mütevellit, konuya yüzeysel bakışım çok ciddiye alınmamakla beraber, ne kadar özele inme işi kişiyi bağlar. 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder